“Her gün en iyi restoranlara gidiyor.”, “X şirketine transfer olmuş, hem de çok daha iyi bir pozisyonda işe başlıyor.”, “O da evlenmiş, hem de Y gibi biri ile.”

Sosyal medya çoğumuzun hayatında gittikçe daha da fazla yer alıyor. Yaptığımız paylaşımlarla bir yandan hayatımızdaki “özellikle” güzel anları, gelişmeleri, deneyimleri ilişki ağımızla paylaşırken bir yandan da benzer paylaşımlara tanık oluyoruz. Evet, arkadaşlarımızın hayatlarındaki güzellikler için mutlu oluyoruz, diğer taraftan belki de çok yüzleşmek istemediğimiz bir şey daha oluyor. Kendi hayatımızı onlarınkiyle karşılaştırmaktan alıkoyamıyoruz. Bu da genellikle hayatımızı gerçekçi olmayan bir şekilde yargılamamıza, kendimizi kötü hissetmemize ve kaygılanmamıza neden oluyor.

1954’te sosyal psikolog Festinger tarafından ortaya konulan Sosyal Karşılaştırma Teorisi, kısaca ifade etmek gerekirse, insanların kendilerini devamlı olarak diğerleriyle karşılaştırmaları ve bu doğrultuda kendi hayatlarını değerlendirmeleri üzerinde durur. Sosyal medyanın günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmesi ile birlikte “sosyal karşılaştırma” eğilimimiz büyük bir sosyal karşılaştırma tuzağına dönüşmüş görünüyor. Çünkü sosyal medya, özellikle “güzel” anların filtrelendiği paylaşımlarla hayatımızı her an -tanıdığımız veya tanımadığımız- diğer insanların hayatlarıyla karşılaştırmamızı tetikliyor ve yarattığı “bizim sahip olamadığımız/yaşayamadığımız harika hayatlar” illüzyonu ile mutluluğumuzu olumsuz yönde etkileyebiliyor.

Peki, bu konuda ne yapabiliriz?

1. Kendi değerlerinin, hedeflerinin farkına var ve bunlara odaklan!
Seni neyin mutlu edeceğinin, hayatına nelerin anlam katacağının cevabını sadece başkalarının hayatlarına bakarak bulamazsın. Unutma ki onu mutlu eden seni mutlu etmeyebilir.

2. Sosyal medya kullanımını gözden geçir!
Sosyal medya kullanımının daha da teşvik ettiği sosyal karşılaştırma tuzağının farkında ol ve sosyal medyada geçirdiğin zamanı gözden geçir.

3. İlham al!
Başkalarının hayat ve başarı hikayelerinden bir şeyler öğrenebilir ve kendi içindeki en iyi’yi ortaya çıkarmak için onlardan ilham alabilirsin.

4. Hiçbir şey göründüğü gibi değil!
Kendi sosyal medya paylaşımlarına bak! Bu paylaşımlar senin hayatını ne kadar yansıtıyorsa senin tanık olduğun paylaşımlar da büyük ihtimalle onların hayatını o kadar yansıtıyor. Kendini karşılaştırma yaparken yakaladığın anda dur ve hatırla: Tanık olduğun resmin sadece bir bölümü. Dolayısıyla yapacağın karşılaştırma sağlıklı ve gerçekçi olmayacaktır.